think thank kafalari ( Hollanda vs Turkiye )

Dost meclislerinde konusmaktan acikasi sitkim siyrildi. (dost meclisleri dediginiz zaman hali ile, direk bir kompedan, direk bir duayen oluyorsunuz, aslinda bildiginiz tirrek ortamlar, sizde de var aynisi panik yapmayin. hani aramizda "lan yasim oldu 25, ben acaba dost meclislerine girebildim mi? diye soruyarsaniz, ve en azindan bir kere olsun, 3 kisi, dunyanin en sacma konusunu 1 saat tartismissaniz, iste o dost meclisi zaten. tbmm gibi, ama daha az terli enseli versyonu.)

simdi nedir, genelde gelecegi dusunuruz, nasil olacak, ne olursa ne olur falan. hastalik gibi bir sey bu, tavsiyem bulasmayin. ama diyelim bulastiniz, illa ki once dost meclislerinde baslar bu konusmalar. bunun da seviyeleri var,

a) real betis - mallorca ne olur? alt mi yazayim ust mu?
b) keriman'i kesin baglarim bu aksam,. baglarim di mi lan? 
c) ulan can 40 ciksa, ben de 42 alsam. (ALAMADI)
d) dolar 4 olsa, ben de dolari 2 den almis olsam,  4 oldu mu bozsam, 3 oldu mu alsam (panik oldu, 4 oldugu zaman 5 olur diye bozmadi, dustu, 3.7 oldu, daha da duser diye korktu, 3.7 den bozdu, dolar oradan cikti 4 oldu.) 
e) Turkiye ne olacak aga? ne olacak yani bu memleket? 

bu tip sorularin genelde hayatla alakasi, ugur gursoy'un muthis karikaturu olan "Dur 13 yas" da gizlidir. buyrunuz karikatur burada:


Butun sorularimizda ilginc olasiliklar silsilesini hesaplara katariz. bu kadar naif, bu kadar icten oluruz bu hesaplarda, ama o sorular arasinda, konumuzun asil meselesi olan e) sorusu var.

bu soru oldukca kafaimizi yoruyor hali ile, iste, bu sorulari inceleyen adamlara "think thank" diyoruz. Dusunun, adamlarin oyle bir kafa rahatligi var ki, yine umut sarikaya ustad'in dile getirdigi "yarrak gibi adamlik" da bayrak tasiyorlar adeta. "VATANDAS CEFADA, VEKIL BEY SEFADA" dercesine, boyle kafa utuleyen meselelerden konusuyorlar, yetmiyor, teori falan kasiyorlar. 

Peki, ben neden durduk yerde boyle bir yazi yazmaya karar verdim? cok basit, yukarida anlattigimi dost meclislerinde konustugumuz, gelecek tahminlerimi, bir kayda dokmek istedim, temel motivasyon da, bu gunlerde yasanan Hollanda ornegi ile geldi acikcasi. 

Ne oldu peki? 

simdi uzun uzun yazmaya gerek yok, bizim ekstrem yarro irademiz, hollanda'da tecelli etti ve tam bir sark kurnazi olarak basladigimiz maceramiz, karsilikli iki tarafin da isine geldigi icin, kavga ile bitti. Aile bakani, sinir disi edilirken, Ak partinin bir takim goygoylari da engellenmis oldu, hem hollanda'da, hem almanya'da.

simdi bu iki tarafin da isine geliyor, nedeni ise basit, avrupa, trump''in zaferinden etkilenmis olacak ki, meksikavari bir soylem gelistirip, turkler uzerinden secim kampanyasini yurutmeye karar vermisken, bizimkiler de, kovulacak her turlu hamleyi yaptirip kendilerini ulkelerden kovdururken, magduriyet ve dusman yaratma cabasindalar.  bunlar bilindik konular.

ama buradaki esas mesele su, think thank kafasina girelim. evvela su fotografa bakmaniz istiyorum:

Fotograftaki teyzeler mesele degil. (deyzem, ne bisiyon deyzemmm ekolundeki teyzeler olmasini bir yana birakalim da, su tosuncuk. asil beni dusunduren o oldu. siyasi bir heyette bu kaadar kotu giyim, sac ve fizik? simdi bu konu cok su kaldirir baska bir yazida inceleriz neden bu konuya onem verdigimi, (Hugo boss'a kadar yolu var)  ama su resmin ozeti vasatliktir arkadaslar.

DEVYARASA BIR VASATLIK.

simdi buradan haraketle, cikarimimiz su olacaktir, bakiniz, dunyda "dogal seleksiyon" denen bir sey var, bu ne? mesela bu, simidi yedikten sonra susamlarini kagitla birlikle toplayip atanlarin ilk kitlikta o susamlari yemedikleri icin olmesi ve kagitta kalan susamlari parmak uclari ile toplayip yiyenlerin, alinan bu esktra enerji ile ilk kitliktan sag cikip genlerini bir daha kusaga aktarmalari gibi bir sey. (tam olarak oyle degil de iste guclunun, en iyi uyum saglayanin sag kalmasi diyelim, hadi yine iyisiniz keranacilar, belesten bilgi hep bunlar). 

iste, bu noktada, arka siralardan gulenlerden hocanin nefret ettigi, arkaya ilerlemeyenlerden soforun nefret ettigi, seker kullanmayacagi halde, cayin yaninda gelen sekeri mundar edenden cafe sahibinin nefret ettigi kadar, doga da VASATTAN NEFRET EDER. ve eler.

gorunen koy kilavuz istemiyor arkadaslar, vaziyet odur ki, biz bu vasatlikla devam edersek, kullim yok olacagiz, bu da bizim think thank acilimimizin sonucudur.

her medeniyet, icindeki engellenemeyen vasat oraninin tehlikeli boyutlara erismesinin ardindan yok olur. yok olurken de tarihe bir seyler birakir, bir tat, bir doku.

Misirlilar, firavun miravun diye akarken, nufusun kalabaliklasmasi, refahin getirdigi "vasatlarin da sag kalmasi" falan filan derken yozlasir, curur, geriye mumyalama, (kedi mumyasi ne abi allasen? var boyle seyler) biraz din birakip gocer gider tarih sahnesinden. Hititler diyorsun, Corum'un leblebesi, keskek falan birkaip gitmis adamlar. (Koca Hitit'i bitirmek) Hepsi kendince medeniyet birikimine urunlerini birakip yavasca tarihten silinmisler 

Biz de sanirim, bu vasatlikla, tarih sahnesinden yakin zamanda silinecegiz, ama uzulmeyinn silinirken arkamizda osmanli tugrali fiat doblo ve on cebi genis, enine cizgili eniste polo tisortunu medeniyete armagan edip yok olacagiz,.
bence bu da oldukca guzel bir gelisme bizim icin. 

Vasatliktan uzak durun, bu memleketin halini sakince dusunen herkesi seviyorum. 



Sen ne guzelsin 100 sene sonra yok olurken medeniyete bu iki guzel hediyeyi birakacak Turk Medeniyeti. 



Yorumlar