think thank kafalari - 2 Future Of Turkey - Fituuur of Torki diye okunur

Think thank kafalarinin ilk yazisindan sonra, temel motivasyonumun dost meclislerinde siklikla konustugumuz konulari bir nevi 'vaka-i nuvis" edasinda kayit altina almak oldugunu belirtmistim. bu yazi da bir nevi onu baz alacak.

simdi genellikle, muhendislik ilimlerinde okuyanlar, "entropi" gibi enerji kanunlarina asinadir.

bu derin teorik bilgiye cok fazla girmeden, kisaca sunu belirtelim, maddelerin "ne olabilecegi" yahut "ne yone gidebilecegi" cesitli denklemlerle , enerji korunum yasalari ile vs. acikalanbilir.

dolayisi ile, acikcasi turkiye'nin bu gunlere gelmesi esyanin dogasi geregi, cesitli linklerle de, kah eksozlukte kah baska yerlerde bu notlari dustuk, teknik olarak bunun acikalamasi "Turkiye Nehrinin" yonunun Cezayir istikametinde aktigidir, bu tas, bu top, yokustan birakildiginda o sekilde gider, cunku Cezayir, bir osmanli artigidir, ve Turkiye Cumhuriyeti kurulmasaydi, bu topraklarin "ne olabileceginin" bir resmidir, (1950 lere kadar somurge, sonra dunyadaki bagimsizlik savaslari akimi ile ozgurlugun ilani). Daha sonra darbeler, tek adamliklar falan filan, 5000-6000 $ dolaylarinda GDP. halki da, devlet sistemi de benzerlikler gosterir.

Bu tahminleri konusuyor oldugumuzda, sene 2011-2012 idi. yaniltmadan gerceklesmis oldu.

Simdi, artik konusulmasi gereken mevhumlar, biraz daha farkli hal aldi. bunu artik, bulundugunuz konuma gore, bir tehlikle , onune gecilmesi gereken bir sey olarak da niteleyebilirsiniz, yoksa, benimseme sansiniz da mevcut. yargilamasi bize dusmez. biz, sadece, denklemdeki taslari yerine koyar, "haraket halindeki bir cismin" gidebilecegi noktalari dusunur, hesaplar ve bildiririz.

Turkiye'nin kurulmasinin temel taslarindan bir tanesi, Ataturk'un evvela, bati ile topyekun savastan ziyade, Osmanli'da 1700 lerden gelen "batililasma" haraketinin bir temsilcisi olarak" , "degerlerinizi kabul ediyoruz ve partnerizin olmak istiyoruz." (kole degil, somurge degil, partner.) demesi ile basladi. Pragmatist siyasette, Turkiye, kurulus asmasinda Rusya'dan da yardim almis olas da, temel taslari bati sekulerizmi ve pazari uzerine dosendi. genel niye de, zaten yorgun , yikilmis bir imparatorluk'un ardindan Anadolu topraklarina zaman kazandirip , bir yandan sanayii gelistirerek, tam bagimsizlik yolunda, hur bir devlet olmakti.

Bunu zaten cesitli okumalarinizda gorebilirsinz. bu konuyu da uzun uzadiya yazmaya gerek yok.

Fakat, su akar yoluu bulur noktasinda, Turkiye'nin dedigimzi gibi, "halk kulturu" itibari ile, akacagi yer Cezayir tipi bir yerdi. Sonucta 700 yillik Imparatprluk gelenegini degistirip yerine "batiya entegre" bir yon cizdiginiz zaman nehrin akisina saglam bir "tas" koyup yolunu degistirmeyi umuyorsunuz, ama bu nehir yatagini komple degistirmez, yonunu 10 derece degistirebilir, onu da zaman gosterir diyelim.

Ataturk'un dusunmus oldugu denklem, esasinda, bizim (Anadolu Halki, Turkiye, Turkler, yahut baskalari) icin, oldukca makul bir anlasmadan ibaretti. Avrupa icin de, sonucta, dogu topraklari ile arasinda bir kopru vazfesi gormus olan bu "yarim ada", onun sistemlerine entegre calisacak, adeta bir tampon vazifesi gorecekti. netekim, 1950'lere kadar iyi de calisti. fakat ondan sonra, gerek bati'nin degisen siyaeti, gerek degisen dunya siyaseti, gerekse denklemi tam okumayan "think-thanklar" bir canavar yaratmak uzerine hamlelerde bulundular. bu canavar yaratildi. acikcasi, ben bu yaratilan canavarin, rasyonel bir beyin tarafindan yaratilmis olacgina inanmiyrum, cunku gorulen o ki, durumun geldigi notkadan, tum siyasi denklemler mutsuz.

Durumun geldigi nokta nedir?

"tampon vazifesi" karsiliginda, avrupa/bati ile ticari baglari olan, onlara kismi mal satarak, kismi fikir alarak yasamini surduren Turkiye, bu mutualist iliski, kimi zaman aleyhine, kimi zaman lehine olsa da, su an bu yoldan vazgecerek, Cezayir tipine kaymis gozukuyor.

Bu noktada, vakaya "kita avrupasi" gozunden bakalim,

Kita Avrupasi olarak, 1923 senesinde teminatini olusturdugunuz duzen, bozulmus durumda. artik, halep'ten otobuse binen bir adam, edirne sinirina kadar gelirken, ulke ici mevcut soylemler de, bu "istenmeyen" tutumun ulke icinde hic bir direnis ile karsilasmadan kita avrupa'sinin basina tebelles olabildigini gosteriyor.

Dolayisi ile, Avrupa'nin birincil cikari, bu durumu engelleyip ya Turkiye'yi yeniden bir "muteffik" olarak gormeye calismak olmalidir, ya da, bunun imkansizligini tespit etmesinin akabinde, "yeni tampon bolge" olusturma cabasina girmek olmalidir.

yeni tampon bolgeler, balkanlar olabilir. Fakat, bu da kontrolu acisindan olducka masraflidir.
Buradan haraketle, kita avrupa'sinin cikari, Turkiye'nin kismi federasyona itilmesi, yahut, Ege/Trakya hattinin Turkiye'den kopartilarak, yeniden design edilmesinde yatar. Istanbul icin de, "hong-kong" modeli dusunuyor olmalilar.
Belki kisa vadede, oncelikle bir federasyon, ardidnan 10-20 yil icinde "fragmente" olmus bir Turkiye, Kita Avrupa'sinin maksimum isine gelen durum olabilir.

Bu yaziyi yazdigim gunlerde ise, Kita Avrupasi, yaklasan referandum icin var gucu ile "evet" icin calisiyordu. (ters psikolji, Turkiye'deki avrupa dusmanligini kasiyarak inat oylarinin artmasina sebbeiyet verme vs.) Zira, baskanlik sisteminin, butun kanunlari bir kenara, federasyon ve bolunme surecini oldukca kolay haline getirecegi asikar. Yekpare Turkiye Cumhrriyet'nin antitezi gibi.

ki defaale konusuldugu uzere, 2001 senesinde tasarlanan "tek adamlar" (Putin, Chavez, Erdogan, Berlusconi) Onderliginde, ulkelerin kapitalist pazarlara tam engetrasyonunun sonuna gelinirken, bu tur bir taclandirma ile, "bir adam degistirerek duzen degistirebilme luksunu" sirf kita avrupasi degil, butun devletler kosulsuz satin alacaktir.

Bu da yine tarihe not dussun, evet cikmasi halinde, dolarda dusus, borsada yukselme ve ekonomide gorece refah beklyiroum. (boylelikle, "tek adamligi " satin almis olan tum devletler, sozlerini yerine getirmis olacaklar.)

Resme Amerika penceresinden baktigimiz zaman da, Kita Avrupas'inin amaci ile catisacak bir politika gutmesine gerek yok. Amerika' bekleve gor'u tercih edecektir. iki yol da, mevcut taslari sebebi ile, kendisine uyar. zaten yek pare turkiye ile yillardan gelen bir isbilirigi vardir, ve yekpare turkiye'nin basindaki sahislar da, amerika ile isbirligine her zaman sicak bakacaktir, (her ulkede oldugu gibi) , yahut, ulke kita avrupas'inin poltikasi geregi, federe bir devlete donusurse, yahut hepten fragmente olursa bile, bosluklari amerika doldurmakta sikinti cekmeyecek, kurulmasi olasi bir kurdistan icin de gerekli  mutttefiklestirme hamlelerini yapacaktir, ki zaten yapmis durumdadir.

Bu resimde, Bir de asya / Rusya penceresinden bakmakta fayda var.

Rusya icin, durum, "it's better to work with the devil you know" dan ibaret. Rusya, "soft power" i kismen eksik olan, dogal kaynaklar ile politiklarini finanse eden bir devlet. dolahyisi ile, Turkiye'nin olasi konum/statu/sekil/rejim degisikliklerine karsi, reaksiyoner kuvvetleri, ameriak ve kita avrupasi kadar fazla degil.Rusya'nin cikarina gelen en iyi denklem, iceride, nispeten kalitesiz kadrolarin hukum surdugu, kolay etki altian alinabilen kismen tek adam rejimi altinda, batinin da cok sevmedigi (yine kolay etki altina alabilemsi icin) , isbirliginden kacindigi bir Turkiye. boylelikle, rusya, akdeniz'deki hinterlandini genisleterek, gerek kibris, gerek suriye, gerek levant bolgesinde manevra sansini arttirabilir ve jeopolitik olarak enerji koridor tasarimlarinda basat guc olmayi surdulebilir.

uzun lafin kisasi, Rusya'nin en cok isine gelen 2015-2015-2017 Turkiye'sidir. mevcut durumda Rusya, denklemde en kazancli devlettir. Ki zaten, 15 Temmuz Darbe girisimi hakkinda Rusya'nin istihbarat paylasarak darbenin onlenmesine katkida bulundugu iddialari sasirtici degildir.

Bu tip pencerelerden baktiktan sonra, entropi ne diyor, onu tartismak gerekirse,

Entropi, Turkiye'nin yekpare kalmasinin giderek masrafli hale geldigini, federallesme surecinin hizlanabilecegini, eger yekpare kalmak istiyorsa, kartlarini cok dogru oynamasi gerektigini gostermekte.

Bir dahaki yazida, Kibris konusuna da deginmek gerekecek. bu yazi daha cok, uzun vadeli (10-20 sene) gelismeleri ele aldi, Kibris ise, Turkiye'nin mevcut konjukturde giderek masada temsil edilemeycegi ve yakin zamanda birlesmesi cok kuvveti hale gelmis bir yer haline geldi.





Yorumlar